1. Eğer hava güzel *olursa* (to be), pikniğe giderim.
2. Daha çok çalış*san* (to work), sınavı geçebilirdin.
3. Eğer zamanım *olsa* (to have), bir kitap okurdum.
4. Arabam *olsa* (to own), sana yardım ederdim.
5. Ahmet burada *olsa* (to be), ona bunu söylerdim.
6. Eğer ev araba *olsa* (to own), sana verebilir.
7. Eğer susadıysan, su *içebilirsin* (to drink).
8. Eğer ayakta *kalabilirsem* (to stand), konseri izleyeceğim.
9. Eğer müzik *dinlesem* (listen), daha rahatlarım.
10. Eğer bilgisayarım *olsa* (to have), mail atabilirdim.
11. Yeteri kadar para *olsa* (to have), seyahat ederim.
12. Eğer çorba *yapsa* (to make), ona yardım ederim.
13. Eğer eve *gelemeseydim* (to come), seni arardım.
14. Saçlarını *kesseydi* (to cut), çok güzel olurdu.
15. Eğer sinirli *olsaydı* (to be), telefona cevap vermezdi.
2. Daha çok çalış*san* (to work), sınavı geçebilirdin.
3. Eğer zamanım *olsa* (to have), bir kitap okurdum.
4. Arabam *olsa* (to own), sana yardım ederdim.
5. Ahmet burada *olsa* (to be), ona bunu söylerdim.
6. Eğer ev araba *olsa* (to own), sana verebilir.
7. Eğer susadıysan, su *içebilirsin* (to drink).
8. Eğer ayakta *kalabilirsem* (to stand), konseri izleyeceğim.
9. Eğer müzik *dinlesem* (listen), daha rahatlarım.
10. Eğer bilgisayarım *olsa* (to have), mail atabilirdim.
11. Yeteri kadar para *olsa* (to have), seyahat ederim.
12. Eğer çorba *yapsa* (to make), ona yardım ederim.
13. Eğer eve *gelemeseydim* (to come), seni arardım.
14. Saçlarını *kesseydi* (to cut), çok güzel olurdu.
15. Eğer sinirli *olsaydı* (to be), telefona cevap vermezdi.
Exercise 2: Fill in the missing words in the non-conditional sentences
1. Ben her gün kahve *içerim* (to drink).
2. Ahmet’in bir arabası *var* (to have).
3. Onun bir kitabı *yok* (not have).
4. Ben her gün spor *yaparım* (to do).
5. Babam her sabah gazete *okur* (to read).
6. Biz haftasonları sinemaya *gideriz* (to go).
7. O her zaman erken *uyanır* (to wake up).
8. Ben her gün banyo *yaparım* (to do).
9. Onlar her akşam yürüyüşe *çıkarlar* (to go out).
10. O her zaman erken *kalır* (to stay).
11. Sen her zaman gerçekte *yaşıyorsun* (to live).
12. Onlar her gün evde *kalır* (to stay).
13. Ben her cuma balık *yerim* (to eat).
14. Onların evde bir kedisi *var* (to have).
15. Ali’nin bir bisikleti *yok* (not have).
2. Ahmet’in bir arabası *var* (to have).
3. Onun bir kitabı *yok* (not have).
4. Ben her gün spor *yaparım* (to do).
5. Babam her sabah gazete *okur* (to read).
6. Biz haftasonları sinemaya *gideriz* (to go).
7. O her zaman erken *uyanır* (to wake up).
8. Ben her gün banyo *yaparım* (to do).
9. Onlar her akşam yürüyüşe *çıkarlar* (to go out).
10. O her zaman erken *kalır* (to stay).
11. Sen her zaman gerçekte *yaşıyorsun* (to live).
12. Onlar her gün evde *kalır* (to stay).
13. Ben her cuma balık *yerim* (to eat).
14. Onların evde bir kedisi *var* (to have).
15. Ali’nin bir bisikleti *yok* (not have).