Exercise 1: Fill in the blanks with the correct form of the second conditional
2. Eğer sinemaya *gitseydin* (go), bu filmi beğenirdin.
3. Eğer arabam *olsaydı* (have), sana yardımcı olurdum.
4. Eğer köpekler konuşa*bilseydi* (can), ne derdi acaba?
5. Eğer hamamböceği *görseydim* (see), onu öldürürdüm.
6. Eğer bir balık *olsaydım* (be), denizin derinliklerini keşfederdim.
7. Eğer zengin *olsaydım* (be), dünyayı dolaşırdım.
8. Eğer sincap ol*abilseydin* (can), ağaçlara çıkabilir miydin?
9. Eğer zamanı geri *alabilseydim* (take), hatalarımı düzeltirdim.
10. Eğer sen beni *anlasaydın* (understand), belki bu kadar zor olmazdı.
11. Eğer bir kuş *olsaydım* (be), gökyüzünde uçardım.
12. Eğer *karşılasaydık* (meet), nasıl bir tepki verirdin?
13. Eğer zaman makinen *olsaydı* (have), ne yapardın?
14. Eğer mümkün *olsaydı* (be), herkesle iyi geçinirdim.
15. Eğer daha fazla paraya sahip *olsaydım* (have), daha fazla seyahat ederdim.
1. Eğer hava güzel (be), parka giderdik.
2. Eğer sinemaya (go), bu filmi beğenirdin.
3. Eğer arabam (have), sana yardımcı olurdum.
4. Eğer köpekler konuşa (can), ne derdi acaba?
5. Eğer hamamböceği (see), onu öldürürdüm.
6. Eğer bir balık (be), denizin derinliklerini keşfederdim.
7. Eğer zengin (be), dünyayı dolaşırdım.
8. Eğer sincap ol (can), ağaçlara çıkabilir miydin?
9. Eğer zamanı geri (take), hatalarımı düzeltirdim.
10. Eğer sen beni (understand), belki bu kadar zor olmazdı.
11. Eğer bir kuş (be), gökyüzünde uçardım.
12. Eğer (meet), nasıl bir tepki verirdin?
13. Eğer zaman makinen (have), ne yapardın?
14. Eğer mümkün (be), herkesle iyi geçinirdim.
15. Eğer daha fazla paraya sahip (have), daha fazla seyahat ederdim.
Exercise 2: Fill in the blanks with the correct form of the second conditional
2. Eğer sörf yapmayı *bilseydim* (know), şu anda denizde olurdum.
3. Eğer yüzme *bilseydin* (know), seninle yüzme yarışına girerdim.
4. Eğer emin *olsaydın* (be), kararını çoktan vermiş olurdun.
5. Eğer burada *olsaydı* (be), annene yardım ederdim.
6. Eğer bir saatim *olsaydı* (have), kitap okurdu.
7. Eğer ışınlanma *gerçek olsaydı* (be real), hedefe ulaşmak çok kolay olurdu.
8. Eğer kahvaltı yapma*dan önce koşsaydın* (run), daha hızlı zayıflardın.
9. Eğer basketbol oynayabil*seydin* (can), bu takıma başvururdun.
10. Eğer arabayı durdur*abilseydin* (can), kaza olmazdı.
11. Eğer bu kitabı *okusaydın* (read), sınavı geçerdin.
12. Eğer dağcı *olsaydım* (be), zirveleri ziyaret ederdim.
13. Eğer daha erken *görseydim* (see), sana haber verirdim.
14. Eğer benim yaşında *olsaydın* (be), daha iyi anlardın.
15. Eğer bir robot *olsaydın* (be), hiç uyumak zorunda olmazdın.
1. Eğer patron (be), dükkandaki tüm kuralları değiştirirdim.
2. Eğer sörf yapmayı (know), şu anda denizde olurdum.
3. Eğer yüzme (know), seninle yüzme yarışına girerdim.
4. Eğer emin (be), kararını çoktan vermiş olurdun.
5. Eğer burada (be), annene yardım ederdim.
6. Eğer bir saatim (have), kitap okurdu.
7. Eğer ışınlanma (be real), hedefe ulaşmak çok kolay olurdu.
8. Eğer kahvaltı yapma (run), daha hızlı zayıflardın.
9. Eğer basketbol oynayabil (can), bu takıma başvururdun.
10. Eğer arabayı durdur (can), kaza olmazdı.
11. Eğer bu kitabı (read), sınavı geçerdin.
12. Eğer dağcı (be), zirveleri ziyaret ederdim.
13. Eğer daha erken (see), sana haber verirdim.
14. Eğer benim yaşında (be), daha iyi anlardın.
15. Eğer bir robot (be), hiç uyumak zorunda olmazdın.