Exercise 1: Fill in the blanks with the correct form of the verb
2. Bu duruma rağmen, hareketlerinden *anladım* (understood) ki çok mutlu.
3. Eğer o zaman ödevimi *yapmış* (done) olsaydım, şimdi çok daha rahat olurdum.
4. Yeteri kadar *çalışmış* (studied) olsaydım, sınavı geçerdim.
5. Bizimle oyun *oynamak* (play) ister misin?
6. Yemek *yapmak* (cook) istersen yardımcı olurum.
7. Eğer arabam *bozulmasaydı* (brokedown), onu satacaktım.
8. Çok geç *olduğunu* (getting late) düşünüyorum, gitmek zorundayım.
9. Oğlumun yüzünden *anladım* (understood) ki bir şeyler yanlış.
10. Eğer ben orada *olsaydım* (be) seni korurdum.
11. O çanta çok *pahalı* (expensive), alamam.
12. Eğer evden çıkmış *olsaydım* (left), sana mesaj atardım.
13. Onun yüz ifadesinden *anladım* (understood) ki çok mutlu.
14. Eğer yağmur *yağmasaydı* (rain), koşuya giderdik.
15. Ben bir dil *öğrenmek* (learn) istiyorum.
1. Eğer (weather) güzel olmasaydı, pikniğe gitmezdik.
2. Bu duruma rağmen, hareketlerinden (understood) ki çok mutlu.
3. Eğer o zaman ödevimi (done) olsaydım, şimdi çok daha rahat olurdum.
4. Yeteri kadar (studied) olsaydım, sınavı geçerdim.
5. Bizimle oyun (play) ister misin?
6. Yemek (cook) istersen yardımcı olurum.
7. Eğer arabam (brokedown), onu satacaktım.
8. Çok geç (getting late) düşünüyorum, gitmek zorundayım.
9. Oğlumun yüzünden (understood) ki bir şeyler yanlış.
10. Eğer ben orada (be) seni korurdum.
11. O çanta çok (expensive), alamam.
12. Eğer evden çıkmış (left), sana mesaj atardım.
13. Onun yüz ifadesinden (understood) ki çok mutlu.
14. Eğer yağmur (rain), koşuya giderdik.
15. Ben bir dil (learn) istiyorum.
Exercise 2: Fill in the blanks with the correct form of the verb
2. Bu duruma rağmen, durumundan *anladım* (understood) ki çok mutlu.
3. Eğer planlarımı *yapmış* (made) olsaydım, şimdi daha rahattım.
4. Yeteri kadar *uyumuş* (slept) olsaydım, bu kadar yorgun olmazdım.
5. Bir film *izlemek* (watch) istersen eve gelebilirsin.
6. Düşürdüğün çiçeği *toplamak* (pick up) istersen yardımcı olurum.
7. Eğer bilgisayarım *çalışmış* (work) olsaydı, sunumumu yapabilirdim.
8. Çok geç *kaldığını* (getting late) düşünüyorum, gitmek zorundayım.
9. Onun gözlerinden *anladım* (understood) ki bir şeyler yanlış.
10. Eğer ben orada *olmuş* (Had been) olsaydım, bana satacaktım.
11. O ayakkabı *pahalı* (expensive), satın alamam.
12. Eğer sinemaya gitmiş *olsaydım* (go), sana mesaj atardım.
13. Onun mutluluğundan *anladım* (understood) ki evlilik teklifini kabul etmiş.
14. Eğer kar *yağmasaydı* (snow), işe giderdik.
15. Ben yeni bir hobbi *bulmak* (find) istiyorum.
1. Eğer (get up) olsaydım, okula geç kalmazdım.
2. Bu duruma rağmen, durumundan (understood) ki çok mutlu.
3. Eğer planlarımı (made) olsaydım, şimdi daha rahattım.
4. Yeteri kadar (slept) olsaydım, bu kadar yorgun olmazdım.
5. Bir film (watch) istersen eve gelebilirsin.
6. Düşürdüğün çiçeği (pick up) istersen yardımcı olurum.
7. Eğer bilgisayarım (work) olsaydı, sunumumu yapabilirdim.
8. Çok geç (getting late) düşünüyorum, gitmek zorundayım.
9. Onun gözlerinden (understood) ki bir şeyler yanlış.
10. Eğer ben orada (Had been) olsaydım, bana satacaktım.
11. O ayakkabı (expensive), satın alamam.
12. Eğer sinemaya gitmiş (go), sana mesaj atardım.
13. Onun mutluluğundan (understood) ki evlilik teklifini kabul etmiş.
14. Eğer kar (snow), işe giderdik.
15. Ben yeni bir hobbi (find) istiyorum.