In Turkish grammar, Comparative Adverbs (Karşılaştırmalı Zarflar) are used to compare two entities in terms of the action carried out. They adapt the adverb by either adding “-den/-tan” (than) to the end of the comparative adjectives which in turn are formed by adding the suffix “-(r)a/(r)e” after the adverb. Usage depends on the harmony rules.
Exercise 1: Complete the sentence with the correct comparative adverb
1. Ahmet *daha hızlı* (faster) kosar.
2. Senin kitabın benimkinden *daha kalın* (thicker).
3. Bahçede *daha çok* (more) çiçek vardı.
4. Ben *daha az* (less) tv izliyorum.
5. Evimizin bahçesi seninkinden *daha büyük* (bigger).
6. Ayşe dünkü sınavdan *daha korkutucu* (scarier) bir sınav bekliyordu.
7. Dışarıda *daha çok* (more) kar var.
8. Annem *daha genç* (younger) görünüyor.
9. Ben sinemada dedemden *daha pahalı* (expensive) bir bileti aldım.
10. Üzgünüm, ama Bu otel diğerlerinden *daha kötü* (worse).
11. Bu kitap diğerinden *daha iyi* (better) yazılmış.
12. Boğaz’da *daha az* (fewer) gemi var.
13. Bu konuda *daha anlayışlı* (understanding) olmalısın.
14. İstanbul, Ankara’dan *daha kalabalık* (crowded).
15. Kitap kütüphaneden *daha ucuz* (cheaper) aldım.
2. Senin kitabın benimkinden *daha kalın* (thicker).
3. Bahçede *daha çok* (more) çiçek vardı.
4. Ben *daha az* (less) tv izliyorum.
5. Evimizin bahçesi seninkinden *daha büyük* (bigger).
6. Ayşe dünkü sınavdan *daha korkutucu* (scarier) bir sınav bekliyordu.
7. Dışarıda *daha çok* (more) kar var.
8. Annem *daha genç* (younger) görünüyor.
9. Ben sinemada dedemden *daha pahalı* (expensive) bir bileti aldım.
10. Üzgünüm, ama Bu otel diğerlerinden *daha kötü* (worse).
11. Bu kitap diğerinden *daha iyi* (better) yazılmış.
12. Boğaz’da *daha az* (fewer) gemi var.
13. Bu konuda *daha anlayışlı* (understanding) olmalısın.
14. İstanbul, Ankara’dan *daha kalabalık* (crowded).
15. Kitap kütüphaneden *daha ucuz* (cheaper) aldım.
Exercise 2: Fill in the correct comparative adverb
1. Ali kendi evini başkalarından *daha temiz* (cleaner) tutar.
2. Üzgünüm, ancak bu gömlek diğer gömlekten *daha kısa* (shorter).
3. Kitap okumayı televizyon izlemekten *daha çok* (more) seviyorum.
4. Bu elma ötekine göre *daha tatlı* (sweeter).
5. Söylediğin *daha mantıklı* (logical).
6. Buranın havası oranın havasından *daha temiz* (cleaner).
7. Her zamankinden *daha geç* (later) eve geldim.
8. Benim pasta seninki kadar *daha kalın* (thick) oldu.
9. Daha önce hiç bu kadar *daha mutlu* (happier) olmamıştım.
10. Bu yol diğer yoldan *daha kısa* (shorter).
11. Bu gözlük diğerinden *daha hafif* (lighter).
12. Öykü, masaldan *daha çekici* (enticing).
13. Bahsettiği yer buradan *daha ileride* (further).
14. Seninle *daha mutlu* (happier) oluyorum.
15. Final sınavı, ara sınavdan *daha kolay* (easier) oldu.
2. Üzgünüm, ancak bu gömlek diğer gömlekten *daha kısa* (shorter).
3. Kitap okumayı televizyon izlemekten *daha çok* (more) seviyorum.
4. Bu elma ötekine göre *daha tatlı* (sweeter).
5. Söylediğin *daha mantıklı* (logical).
6. Buranın havası oranın havasından *daha temiz* (cleaner).
7. Her zamankinden *daha geç* (later) eve geldim.
8. Benim pasta seninki kadar *daha kalın* (thick) oldu.
9. Daha önce hiç bu kadar *daha mutlu* (happier) olmamıştım.
10. Bu yol diğer yoldan *daha kısa* (shorter).
11. Bu gözlük diğerinden *daha hafif* (lighter).
12. Öykü, masaldan *daha çekici* (enticing).
13. Bahsettiği yer buradan *daha ileride* (further).
14. Seninle *daha mutlu* (happier) oluyorum.
15. Final sınavı, ara sınavdan *daha kolay* (easier) oldu.