Time-based prepositions in Turkish grammar play an integral part in communicating the occurrence of an event. Unlike English, Turkish prepositions of time are often incorporated into the verb itself rather than placed separately in the sentence. This aspect makes Turkish grammar both intriguing and challenging. In this exercise, the intention is to highlight the use of such prepositions, providing practical examples for learners to fill in the blanks.
Exercise 1: Fill in the blanks with the appropriate preposition of time in Turkish.
1) Ben *yazın* (in summer) daha çok kitap okurum.
2) Onun doÄźum gĂĽnĂĽ *Kasım’da* (in November) deÄźil, *Ekim’de* (in October).
3) Çalışanlar *hafta sonunda* (on weekends) genellikle evde kalırlar.
4) Türkiye’ye *2005 yılında* (in the year 2005) taşındım.
5) Seni *geçen hafta* (last week) aradım, neden geri aramadın?
6) Ä°kinci dĂĽnya savaşı *1940’larda* (in the 1940s) baĹźladı.
7) O, *Çarşamba günü* (on Wednesday) gelmeyeceğini söyledi.
8) *Öğleden sonra* (in the afternoon) hep uyuklarım.
9) *Gelecek ay* (next month) TĂĽrkiye’ye gidip geleceÄźim.
10) *Her gün* (every day) aynı şeyi mi yapmalıyım?
11) *Her sabah* (every morning) spor salonuna gidiyorum.
12) *Bir saat sonra* (an hour later) burada buluşacağız.
13) *Sonbaharda* (in autumn) yapraklar dökülür.
14) *Gündüz* (during the day) çocuklar dışarıda oynar.
15) *Kışın* (in winter) kar yağar.
Exercise 2: Fill in the blanks with the correct preposition of time in Turkish.
16) ĂśzgĂĽnĂĽm, *Ĺžubat’ta* (in February) meĹźgulĂĽm.
17) *İlkbaharda* (in spring) ağaçlar çiçek açar.
18) *Yarın* (tomorrow) burada olmayacağım.
19) *Her yıl* (each year) tatil için Bodrum’a giderim.
20) *Sonraki gün* (the following day) işe geç kaldım.
21) Bacaklarımda ağrı var çünkü *gece* (at night) koştum.
22) Hava *Ĺžubat’ta* (in February) genellikle soÄźuk olur.
23) *Her akĹźam* (every evening) televizyon izlerim.
24) *Sabah* (in the morning) daha erken kalkmalıyım.
25) *Sonuncu öğün* (final meal) den sonra genellikle yatıyorum.
26) En çok *Cumartesi* (on Saturday) sinemaya gideriz.
27) *Sonbaharda* (in autumn) çok fotoğraf çekerim.
28) *Bahar aylarında* (in spring months) sörf yapıyorum.
29) *Şu anda* (right now) çok meşgulüm.
30) *Gelecek hafta* (next week) toplantı var mı?