Infinitives are very important in Turkish grammar, as they form the base of verbs and are used to express abstract notions, future actions, or potential actions. Infinitives in Turkish often end in -mek or -mak, based on the rules of vowel harmony. They can function as the subject, object or complement of a sentence and can also show purpose or reason.
Exercise 1: Fill in the blank with the appropriate Turkish infinitive form.
1. *Yemek* (to eat) yapmayı çok severim.
2. Ahmet *okumak* (to read) için kütüphaneye gitti.
3. *Kızarmak* (to fry) için yağı kızdırdım.
4. Anne, bana *yazmak* (to write) öğretir misin?
5. *Gitmek* (to go) için hazır mısın?
6. Babam *koşmak* (to run) için erken kalktı.
7. Anladığım kadarıyla, Ali *işlemek* (to work) istiyor.
8. Seni *görmek* (to see) beni mutlu eder.
9. Elma *yemek* (to eat) istiyorum.
10. *Konuşmak* (to talk) istemedim.
11. *Mutluluk* (happiness) hissettim.
12. *Kaçmak* (to escape) zorunda kaldık.
13. *Çalışmak* (to work) iyi bir alışkanlıktır.
14. Bir *ördek* (a duck) gördüm.
15. Adam *öldürmek* (to kill) suçtur.
2. Ahmet *okumak* (to read) için kütüphaneye gitti.
3. *Kızarmak* (to fry) için yağı kızdırdım.
4. Anne, bana *yazmak* (to write) öğretir misin?
5. *Gitmek* (to go) için hazır mısın?
6. Babam *koşmak* (to run) için erken kalktı.
7. Anladığım kadarıyla, Ali *işlemek* (to work) istiyor.
8. Seni *görmek* (to see) beni mutlu eder.
9. Elma *yemek* (to eat) istiyorum.
10. *Konuşmak* (to talk) istemedim.
11. *Mutluluk* (happiness) hissettim.
12. *Kaçmak* (to escape) zorunda kaldık.
13. *Çalışmak* (to work) iyi bir alışkanlıktır.
14. Bir *ördek* (a duck) gördüm.
15. Adam *öldürmek* (to kill) suçtur.
Exercise 2: Use the given cues to fill in the blank with the correct Turkish expression.
1. *Öğretmen* (teacher) olmak zor olabilir.
2. Akşam *uyumak* (to sleep) için erken geldim.
3. Ormanda *yürümek* (to walk) hoşuma gidiyor.
4. Kardeşim *öğrenmek* (to learn) için çok çalışıyor.
5. *Büyümek* (to grow up) zor bir süreçtir.
6. Parkta *oturmak* (to sit) bana huzur verir.
7. Trafikte *beklemek* (to wait) zorundayım.
8. *Kırmak* (to break) istemiyorum.
9. Annem *düşünmek* (to think) için sessizliği sever.
10. *Gezmek* (to travel) için para biriktiriyorum.
11. Müzik *dinlemek* (to listen) iyidir.
12. *Fırında* (in the oven) bir pizza var.
13. *Yüzerek* (by swimming) kıyıya ulaştım.
14. *Duyduğum* (what I heard) şeye inanamıyorum.
15. Seninle *olmak* (to be with) beni mutlu eder.
2. Akşam *uyumak* (to sleep) için erken geldim.
3. Ormanda *yürümek* (to walk) hoşuma gidiyor.
4. Kardeşim *öğrenmek* (to learn) için çok çalışıyor.
5. *Büyümek* (to grow up) zor bir süreçtir.
6. Parkta *oturmak* (to sit) bana huzur verir.
7. Trafikte *beklemek* (to wait) zorundayım.
8. *Kırmak* (to break) istemiyorum.
9. Annem *düşünmek* (to think) için sessizliği sever.
10. *Gezmek* (to travel) için para biriktiriyorum.
11. Müzik *dinlemek* (to listen) iyidir.
12. *Fırında* (in the oven) bir pizza var.
13. *Yüzerek* (by swimming) kıyıya ulaştım.
14. *Duyduğum* (what I heard) şeye inanamıyorum.
15. Seninle *olmak* (to be with) beni mutlu eder.
