The first conditional in Turkish grammar is typically used to talk about possible or probable situations in the future, where the fulfilment of a condition triggers an action or event. Similarly to the English first conditional, the Turkish first conditional often follows a ‘if…, then…’ structure, whereby if the condition is met (the if-clause), then a particular outcome will occur (the main clause).
Exercise 1: Simple First Conditional Practice
1. *Eğer* bu kitabı okursan, daha çok öğrenirsin. (if)
2. *EÄźer* saat 6’da uyanırsam, kahvaltıyı hazırlarım. (if)
3. *Eğer* yağmur yağarsa, dışarı çıkmayacağım. (if)
4. *Eğer* parası olursa, yeni bir bilgisayar alacak. (if)
5. *Eğer* sana yardım edersem, mutlu olur musun? (if)
6. *Eğer* annem izin verirse, arkadaşlarımla sinemaya gideceğim. (if)
7. *Eğer* otobüs geç kalmazsa, okula zamanında varacağım. (if)
8. *Eğer* sıcak hava devam ederse, plaja giderim. (if)
9. *Eğer* rahatsız olursan, doktora gidmelisin. (if)
10. *Eğer* tatlı yemezsem, kilo almam. (if)
2. *EÄźer* saat 6’da uyanırsam, kahvaltıyı hazırlarım. (if)
3. *Eğer* yağmur yağarsa, dışarı çıkmayacağım. (if)
4. *Eğer* parası olursa, yeni bir bilgisayar alacak. (if)
5. *Eğer* sana yardım edersem, mutlu olur musun? (if)
6. *Eğer* annem izin verirse, arkadaşlarımla sinemaya gideceğim. (if)
7. *Eğer* otobüs geç kalmazsa, okula zamanında varacağım. (if)
8. *Eğer* sıcak hava devam ederse, plaja giderim. (if)
9. *Eğer* rahatsız olursan, doktora gidmelisin. (if)
10. *Eğer* tatlı yemezsem, kilo almam. (if)
Exercise 2: Compound First Conditional Practice
1. *EÄźer* hava gĂĽzelse ve serinlemek istersen, havuza girebilirsin. (if)
2. *EÄźer* trafik yoÄźun deÄźilse ve araba kullanmak istersen, araba kullanabilirsin. (if)
3. *EÄźer* yemek piĹźirme konusunda iyiysen ve boĹź vaktin varsa, akĹźam yemeÄźi piĹźirebilirsin. (if)
4. *Eğer* televizyon izlemek istersen ve ödevlerini bitirdiysen, televizyon izleyebilirsin. (if)
5. *Eğer* müzik dinlemek istersen ve kulaklık kullanıyorsan, müzik dinleyebilirsin. (if)
2. *EÄźer* trafik yoÄźun deÄźilse ve araba kullanmak istersen, araba kullanabilirsin. (if)
3. *EÄźer* yemek piĹźirme konusunda iyiysen ve boĹź vaktin varsa, akĹźam yemeÄźi piĹźirebilirsin. (if)
4. *Eğer* televizyon izlemek istersen ve ödevlerini bitirdiysen, televizyon izleyebilirsin. (if)
5. *Eğer* müzik dinlemek istersen ve kulaklık kullanıyorsan, müzik dinleyebilirsin. (if)