Conditional sentences in Turkish grammar often include a main clause and a conditional clause. The conditional clause usually starts with the conjunction ‘eğer’ (if), but not always. The verb in this clause is often in the conditional mood, expressed in Turkish with the suffixes -se/-sa. Understanding and using conditional sentences accurately is important to express hypothetical situations, or conditions where one action depends on another.
Exercise 1: Fill in the blanks to complete the conditional sentences
1. Eğer *hava* (weather) güzel olursa, pikniğe gideriz.
2. *Eğer* (if) kar yağarsa, okullar kapalı olur.
3. *Limon* (lemon) eklersen, çayın daha lezzetli olur.
4. Eğer kitabı *okur* (read) olursam, sınavda başarılı olurum.
5. Babam eve *gelir* (come) gelmez, size haber vereceğim.
6. Çok pratik *yaparsan* (practice), Türkçeyi daha hızlı öğrenebilirsin.
7. Eğer *acıktıysan* (if you are hungry), bir şeyler yapabilirim.
8. Eğer senden *haber* (news) alırsam, onlara söylerim.
9. Eğer sis *dağılırsa* (disperse), denizi görebiliriz.
10. *Eğer* (if) daha hızlı yazarsan, projeyi zamanında bitirebiliriz.
11. Telefonumu *bulduğumda* (find), size mesaj atacağım.
12. Eğer yolunu *kaybedersen* (get lost), bana sorabilirsin.
13. *Eğer* (if) onu dikkatli dinlersen, daha çok anlarsın.
14. Kedim geldiğinde, *kapıyı* (door) açacağım.
15. Eğer *yapabilirim* (can), sana yardım ederim.
2. *Eğer* (if) kar yağarsa, okullar kapalı olur.
3. *Limon* (lemon) eklersen, çayın daha lezzetli olur.
4. Eğer kitabı *okur* (read) olursam, sınavda başarılı olurum.
5. Babam eve *gelir* (come) gelmez, size haber vereceğim.
6. Çok pratik *yaparsan* (practice), Türkçeyi daha hızlı öğrenebilirsin.
7. Eğer *acıktıysan* (if you are hungry), bir şeyler yapabilirim.
8. Eğer senden *haber* (news) alırsam, onlara söylerim.
9. Eğer sis *dağılırsa* (disperse), denizi görebiliriz.
10. *Eğer* (if) daha hızlı yazarsan, projeyi zamanında bitirebiliriz.
11. Telefonumu *bulduğumda* (find), size mesaj atacağım.
12. Eğer yolunu *kaybedersen* (get lost), bana sorabilirsin.
13. *Eğer* (if) onu dikkatli dinlersen, daha çok anlarsın.
14. Kedim geldiğinde, *kapıyı* (door) açacağım.
15. Eğer *yapabilirim* (can), sana yardım ederim.
Exercise 2: Fill in the blanks to complete the conditional sentences
1. Eğer *daha fazla* (more) çalışırsan, sınavda başarılı olabilirsin.
2. *Biletin* (ticket) varsa, filmi izleyebiliriz.
3. Eğer ona *söylersem* (tell), bana kızabilir.
4. Eğer *mağazanın* (store) önünden geçersem, ekmek alırım.
5. Eğer Annem *kazanırsa* (win), hepimiz seviniriz.
6. Eğer hava *soğuksa* (cold), mont giyiyorum.
7. Eğer *arabamı* (car) tamir ettirirsem, tatil için kullanabilirim.
8. Eğer *yeterince* (enough) uyursan, enerjik hissedersin.
9. *Eğer* (if) maaşım yükselirse, yeni bir ev alabilirim.
10. Eğer planlarını *değiştirirsen* (change), bana haber ver.
11. Eğer *fırsatım* (opportunity) olursa, seyahat etmek isterim.
12. Eğer *yağmur* (rain) yağarsa, dışarı çıkmam.
13. *Eğer* (if) dersleri dinlersen, daha çok anlarsın.
14. Eğer otelde *yer* (place) bulursan, bize bildir.
15. *Eğer* (if) yarın boş zamanım olursa, sana yardım ederim.
2. *Biletin* (ticket) varsa, filmi izleyebiliriz.
3. Eğer ona *söylersem* (tell), bana kızabilir.
4. Eğer *mağazanın* (store) önünden geçersem, ekmek alırım.
5. Eğer Annem *kazanırsa* (win), hepimiz seviniriz.
6. Eğer hava *soğuksa* (cold), mont giyiyorum.
7. Eğer *arabamı* (car) tamir ettirirsem, tatil için kullanabilirim.
8. Eğer *yeterince* (enough) uyursan, enerjik hissedersin.
9. *Eğer* (if) maaşım yükselirse, yeni bir ev alabilirim.
10. Eğer planlarını *değiştirirsen* (change), bana haber ver.
11. Eğer *fırsatım* (opportunity) olursa, seyahat etmek isterim.
12. Eğer *yağmur* (rain) yağarsa, dışarı çıkmam.
13. *Eğer* (if) dersleri dinlersen, daha çok anlarsın.
14. Eğer otelde *yer* (place) bulursan, bize bildir.
15. *Eğer* (if) yarın boş zamanım olursa, sana yardım ederim.