Exercise 1: Fill in the blanks to complete the conditional sentences
1. Eğer *hava* (weather) güzel olursa, pikniğe gideriz.
2. *Eğer* (if) kar yağarsa, okullar kapalı olur.
3. *Limon* (lemon) eklersen, çayın daha lezzetli olur.
4. Eğer kitabı *okur* (read) olursam, sınavda başarılı olurum.
5. Babam eve *gelir* (come) gelmez, size haber vereceğim.
6. Çok pratik *yaparsan* (practice), Türkçeyi daha hızlı öğrenebilirsin.
7. Eğer *acıktıysan* (if you are hungry), bir şeyler yapabilirim.
8. Eğer senden *haber* (news) alırsam, onlara söylerim.
9. Eğer sis *dağılırsa* (disperse), denizi görebiliriz.
10. *Eğer* (if) daha hızlı yazarsan, projeyi zamanında bitirebiliriz.
11. Telefonumu *bulduğumda* (find), size mesaj atacağım.
12. Eğer yolunu *kaybedersen* (get lost), bana sorabilirsin.
13. *Eğer* (if) onu dikkatli dinlersen, daha çok anlarsın.
14. Kedim geldiğinde, *kapıyı* (door) açacağım.
15. Eğer *yapabilirim* (can), sana yardım ederim.
Exercise 2: Fill in the blanks to complete the conditional sentences
1. Eğer *daha fazla* (more) çalışırsan, sınavda başarılı olabilirsin.
2. *Biletin* (ticket) varsa, filmi izleyebiliriz.
3. Eğer ona *söylersem* (tell), bana kızabilir.
4. Eğer *mağazanın* (store) önünden geçersem, ekmek alırım.
5. Eğer Annem *kazanırsa* (win), hepimiz seviniriz.
6. Eğer hava *soğuksa* (cold), mont giyiyorum.
7. Eğer *arabamı* (car) tamir ettirirsem, tatil için kullanabilirim.
8. Eğer *yeterince* (enough) uyursan, enerjik hissedersin.
9. *Eğer* (if) maaşım yükselirse, yeni bir ev alabilirim.
10. Eğer planlarını *değiştirirsen* (change), bana haber ver.
11. Eğer *fırsatım* (opportunity) olursa, seyahat etmek isterim.
12. Eğer *yağmur* (rain) yağarsa, dışarı çıkmam.
13. *Eğer* (if) dersleri dinlersen, daha çok anlarsın.
14. Eğer otelde *yer* (place) bulursan, bize bildir.
15. *Eğer* (if) yarın boş zamanım olursa, sana yardım ederim.