Exercise 1: Fill in the adverbs of duration in the Turkish sentences
1. Bu proje *iki hafta* süresince yapılacak. (two weeks)
2. *Bir ay* önce İstanbul’a taşındım. (one month)
3. *Uzun süre* kitap okumadan yapamam. (long time)
4. Bahçede sadece *kısa bir süre* oturduk. (short time)
5. *Her zaman* telefonum yanımda. (always)
6. Çocuklar *tatil boyunca* dışarıda oynadılar. (holiday)
7. Ben *asla* sigara içmem. (never)
8. *Bir kez* oyunu kazandım. (once)
9. İkimiz *birkaç saat* önce buluştuk. (couple of hours)
10. Kar *kış boyunca* durmaksızın yağdı. (winter)
11. Babamla *dört yıldır* konuşmamıştım. (four years)
12. Lokantadan *nadir olarak* yemek sipariş ediyoruz. (rarely)
13. O, *hiçbir zaman* geç kalmaz. (never)
14. Seni *daima* özlerim. (always)
15. Şurada *geçen yıl* bir ev inşa edildi. (last year)
Exercise 2: Fill in the adverbs of duration in the Turkish sentences
1. Müzik dinlemeyi *sürekli* yaparım. (continuously)
2. *Genellikle* erken yatarım. (usually)
3. *Bir süre* dışarıda bekledim. (a while)
4. Evimden okula *yirmi dakika* yürümek sürer. (twenty minutes)
5. Bu konuda *sık sık* konuşuyoruz. (often)
6. Lokantada en az *on dakika* bekledik. (ten minutes)
7. Oğlumun okulu *bir yıl* süresince kapalıydı. (one year)
8. Gülümseme *anlık* bir duyguydu. (momentary)
9. Ormanda *haftalarca* bekledik. (weeks)
10. Kedim *gun boyunca* uyur. (all day)
11. Biz *çok sık* buraya geliriz. (very often)
12. Bu konu hakkında *sözde* konuştuk. (supposedly)
13. Sahilde *yıllarca* yaşadım. (years)
14. Pazardan *her hafta* taze sebze alırım. (every week)
15. İzmir’e *iki hafta önce* taşındım. ( two weeks ago)