Collective nouns, known as “topluluk isimleri” in Turkish, are a vital component of the language’s grammar system. These are words that stand for a group or collection of things, people or animals, treating them as a single entity. Examples include words such as ‘sürü’ for herd, ‘takım’ for team, ‘sınıf’ for class, etc. They are extensively used in daily conversations and written communication and understanding their usage can significantly improve Turkish language proficiency.
Describing a group or collection of things in Turkish
1. Bu bir *sürü* koyun. (herd)
2. Çamaşır sepetinde bir *yığın* kirli çamaşır var. (pile)
3. Bahçede bir *grup* öğrenci oyun oynuyor. (group)
4. Bu bir *demet* çiçek. (bunch)
5. Mutfağımda bir *yığın* kirli bulaşık var. (pile)
6. *Kemikler* güçlü bir vücut yapısı oluşturur. (bones collective)
7. *Sınıf* ders için hazır. (class)
8. O bir *takım* lideri. (team)
9. Bir *çete* bankayı soydu. (gang)
10. Bu bir *dizi* kitap. (series)
11. Masa üstünde bir *sürü* kalem var. (lot)
12. *Takım*, maçı kazanmak için çabalıyor. (team)
13. Ormanda yürüyen bir *grup* turist vardı. (group)
14. Bir *demet* çiçek aldım. (bunch)
15. Burada bir *koleksiyon* pul var. (collection)
2. Çamaşır sepetinde bir *yığın* kirli çamaşır var. (pile)
3. Bahçede bir *grup* öğrenci oyun oynuyor. (group)
4. Bu bir *demet* çiçek. (bunch)
5. Mutfağımda bir *yığın* kirli bulaşık var. (pile)
6. *Kemikler* güçlü bir vücut yapısı oluşturur. (bones collective)
7. *Sınıf* ders için hazır. (class)
8. O bir *takım* lideri. (team)
9. Bir *çete* bankayı soydu. (gang)
10. Bu bir *dizi* kitap. (series)
11. Masa üstünde bir *sürü* kalem var. (lot)
12. *Takım*, maçı kazanmak için çabalıyor. (team)
13. Ormanda yürüyen bir *grup* turist vardı. (group)
14. Bir *demet* çiçek aldım. (bunch)
15. Burada bir *koleksiyon* pul var. (collection)
Describing a group or collection of people or animals in Turkish
1. Bir *sınıf* öğrenci okula gidiyor. (class)
2. Ormanda bir *sürü* geyik gördüm. (herd)
3. O bir *takım* lider. (team)
4. Biri bana bir *grup* kuş gösterdi. (flock)
5. Bu bir *aile* fotoğrafı. (family)
6. *Takım* oyunu kazandı. (team)
7. Bir *sürü* kuş cama çarptı. (flock)
8. *Sınıf* sessizce okumak için dershaneye gitti. (class)
9. Onları bir *çete* soydu. (gang)
10. O bir *orkestra* üyesi. (orchestra)
11. Büyük bir *kalabalık* maça geldi. (crowd)
12. *Çete* hırsızları polis yakaladı. (gang)
13. O bir *grup* ressam. (group)
14. Köpek *sürüsü* kuzulara saldırdı. (pack)
15. O bir *takım* futbol maçında oynuyor. (team)
2. Ormanda bir *sürü* geyik gördüm. (herd)
3. O bir *takım* lider. (team)
4. Biri bana bir *grup* kuş gösterdi. (flock)
5. Bu bir *aile* fotoğrafı. (family)
6. *Takım* oyunu kazandı. (team)
7. Bir *sürü* kuş cama çarptı. (flock)
8. *Sınıf* sessizce okumak için dershaneye gitti. (class)
9. Onları bir *çete* soydu. (gang)
10. O bir *orkestra* üyesi. (orchestra)
11. Büyük bir *kalabalık* maça geldi. (crowd)
12. *Çete* hırsızları polis yakaladı. (gang)
13. O bir *grup* ressam. (group)
14. Köpek *sürüsü* kuzulara saldırdı. (pack)
15. O bir *takım* futbol maçında oynuyor. (team)