Irregular verbs in Turkish grammar, known as “düzensiz fiiller”, have unique alterations in their conjugation pattern which sets them apart from regular verbs. The irregularities observed in conjugation may include vowel changes, vowel drops, and consonant changes among others. Understanding and practicing these irregular verbs is key to mastering Turkish language fluency.
Exercise 1: Fill in the blanks with the correct form of the given irregular verb in Turkish.
1. “Bu kitabı oku*du*m (to read) ve çok sevdim.”
2. “Dün gece *geç* yattım (to sleep).”
3. “*Al*dığım (to buy) bu elbiseye bayıldım.”
4. “Topu *attı*m (to throw) ama tutamadın.”
5. “Annem bana ilk önce nasıl yemek *ye*neceğini (to eat) öğretti.”
6. “*gel*mem (to come) lazım, tekrar görüşelim.”
7. “Oyunda bugün çok iyi *kazan*dık (to win).”
8. “Hava bugün çok *soğu*du (to get cold).”
9. “Yeni bir kitap *al*acağız (to buy).”
10. “Oğlum okula *git*ti (to go).”
11. “Ben her gün burada *otur*urum (to sit).”
12. “Bahçedeki ağacı *gör*dün mü? (to see)”
13. “Faturaları *öde*yeceğim (to pay).”
14. “Tavuğu *pişir*dim (to cook).”
15. “Dün havuza *atla*dım (to jump).”
2. “Dün gece *geç* yattım (to sleep).”
3. “*Al*dığım (to buy) bu elbiseye bayıldım.”
4. “Topu *attı*m (to throw) ama tutamadın.”
5. “Annem bana ilk önce nasıl yemek *ye*neceğini (to eat) öğretti.”
6. “*gel*mem (to come) lazım, tekrar görüşelim.”
7. “Oyunda bugün çok iyi *kazan*dık (to win).”
8. “Hava bugün çok *soğu*du (to get cold).”
9. “Yeni bir kitap *al*acağız (to buy).”
10. “Oğlum okula *git*ti (to go).”
11. “Ben her gün burada *otur*urum (to sit).”
12. “Bahçedeki ağacı *gör*dün mü? (to see)”
13. “Faturaları *öde*yeceğim (to pay).”
14. “Tavuğu *pişir*dim (to cook).”
15. “Dün havuza *atla*dım (to jump).”
Exercise 2: Complete the sentences by filling in the blanks with the correct form of the irregular Turkish verb.
1. “O kitabı *okuma*dan önce çay ısmarladı (to order).”
2. “Babam işten *gel*ince yorgun olur (to come).”
3. “Evi *bul*duktan sonra hemen yola çıktık (to find).”
4. “*Biraz* bekler misin? (to wait)”
5. “*Dilim*lemeden önce malzemelerin doğru olduğunu kontrol et (to cut).”
6. “Marketten ekmek *al*malıyız (to get).”
7. “Topa *vur*duğun zaman çok güzel gitti (to hit).”
8. “*Koş*arken düştüm (to run).”
9. “Karınca yoğurduğu hamuru *yeme*ye başladı (to eat).”
10. “Kahveyi *iç*ince daha enerjik hissettim (to drink).”
11. “Kendimi daha iyi *hisset*tiğimde, doktora gitmek zorunda kalmam (to feel).”
12. “Oyuna başlamadan önce topu bir süre *tut*duk (to hold).”
13. “Sevdiklerimizle birlikte olduğumuzda, saatler *geç*er (to pass).”
14. “Notları *yaz*arken yeni bir kalem kullandım (to write).”
15. “Kendin yapmadıkça, daha iyi *anla*mazsın (to understand).”
2. “Babam işten *gel*ince yorgun olur (to come).”
3. “Evi *bul*duktan sonra hemen yola çıktık (to find).”
4. “*Biraz* bekler misin? (to wait)”
5. “*Dilim*lemeden önce malzemelerin doğru olduğunu kontrol et (to cut).”
6. “Marketten ekmek *al*malıyız (to get).”
7. “Topa *vur*duğun zaman çok güzel gitti (to hit).”
8. “*Koş*arken düştüm (to run).”
9. “Karınca yoğurduğu hamuru *yeme*ye başladı (to eat).”
10. “Kahveyi *iç*ince daha enerjik hissettim (to drink).”
11. “Kendimi daha iyi *hisset*tiğimde, doktora gitmek zorunda kalmam (to feel).”
12. “Oyuna başlamadan önce topu bir süre *tut*duk (to hold).”
13. “Sevdiklerimizle birlikte olduğumuzda, saatler *geç*er (to pass).”
14. “Notları *yaz*arken yeni bir kalem kullandım (to write).”
15. “Kendin yapmadıkça, daha iyi *anla*mazsın (to understand).”
