Understanding the usage of Perfect and Perfect Continuous verbs tenses in Turkish grammar can greatly improve your fluency in the language. The Perfect tense, known as the ‘miş’li past tense, shows completed actions or states that still have relevance to the present moment. It often translates in English as ‘have/has done’ (something). On the other hand, the Perfect Continuous tense in Turkish grammar represents continuous actions that are just in the past, or actions that started in the past and continue till the present. It often translates to ‘have/has been doing’ (something).
Exercise 1: Fill in the blanks with the correct form of ‘perfect tense’ verbs.
1. Ben *okumuştum* (read) o kitabı.
2. O *izlemiş* (watch) çok filmler.
3. Ali ve Fatma, sinemaya *gitmişler* (go).
4. İstanbul’da seninle bir cafe’de *buluşmuştuk* (meet).
5. Annem, bana çorba *yapmış* (make).
6. Bahçedeki çiçekler *açmış* (bloom).
7. Mustafa *kaybolmuş* (get lost) sokaklarda.
8. Biz, arabanın kapısını *açmıştık* (open).
9. Kedi, fareyi *yakalamış* (catch).
10. Bilal, talimatları *anlamış* (understand).
11. Okul sabah 8’de *başlamış* (start).
12. Necla’yı bir barda *görmüştüm* (see).
13. Yaz tatilinde Çeşme’ye *gitmişti* (go).
14. Akşam yemeğinde balık *yemiş* (eat).
15. Mükemmel bir hikaye *anlatmışsın* (tell).
Exercise 2: Fill in the blanks with the correct form of ‘perfect continuous tense’ verbs.
1. Onlar, kitap *okumuş oluyorlar* (read).
2. Ben egzersiz *yapmış oluyorum* (do).
3. Ali ve Fatma’dan beridir çalışma *yapmış oluyorlar* (work).
4. Saatlerdir müzik *dinlemiş oluyordun* (listen).
5. Bahar, uzun zamandır ingilizce *öğrenmiş oluyor* (learn).
6. Biz burada bekleyeli saatler *olmuş* (become).
7. Son bir saatte hep aynı sorunu *çözmüş oluyoruz* (solve).
8. O, bana her gün yemek *yapmış oluyor* (make).
9. Defne, her sabah bisiklete *binmiş oluyor* (ride).
10. Serhat ve Murat, uzun zamandır arabalarla *oynuyormuşlar* (play).
11. Biz, bu projeyi bitireli bir hafta *olmuş* (become).
12. Ben okuldan gelir gelmez ödev *yapmış oluyorum* (do).
13. Onlar akşama kadar nakil işlemlerini *tamamlamış olacaklar* (complete).
14. Sedanur, kütüphaneden birçok kitap *almış oluyor* (take).
15. Serpil, bu kitabı okuyalı birkaç saat *olmuş* (become).
