1. Eğer yağmur *yağarsa*, dışarı çıkmayacağım. (Ehto, jos sataa)
2. Ders çalışırsan, sınavdan *geçersin*. (Ehto, jos opiskelet)
3. Eğer erken kalkarsan, kahvaltıyı *hazırlayabilirsin*. (Ehto, jos nouset aikaisin)
4. Eğer bana yardım *edersen*, işi çabuk bitiririz. (Ehto, jos autat minua)
5. Eğer çok çalışsaydın, sınavı *geçerdin*. (Ehto menneisyydessä, jos olisit opiskellut)
6. Eğer hava güzel olursa, pikniğe *gideriz*. (Ehto, jos sää on hyvä)
7. Eğer para biriktirirsen, yeni telefon *alabilirsin*. (Ehto, jos säästät rahaa)
8. Eğer bana haber verirsen, seni beklerim. (Ehto, jos ilmoitat minulle)
9. Eğer erken kalksaydın, treni *kaçırmazdın*. (Ehto menneisyydessä, jos olisit noussut aikaisin)
10. Eğer kitapları okursan, konuyu *anlayacaksın*. (Ehto, jos luet kirjat)

1. Eğer o *gelirse*, parti başlayacak. (Tulevaisuus ehtolausessa)
2. Ders çalışsaydın, daha iyi *sonuçlar alırdın*. (Menneisyyden ehtolause)
3. Eğer yağmur yağarsa, şemsiyeni *almalısın*. (Neuvova ehto tulevaisuudessa)
4. Eğer bana söyleseydin, sana yardım *ederdim*. (Menneisyyden ehtolause)
5. Eğer erken yatarsan, sabah daha dinç *olursun*. (Tulevaisuus ehtolausessa)
6. Eğer daha dikkatli olsaydın, hata *yapmazdın*. (Menneisyyden ehtolause)
7. Eğer derslerine odaklanırsan, sınavı *başarılı geçersin*. (Tulevaisuus ehtolausessa)
8. Eğer kitabı okusaydın, konuyu *daha iyi anlardın*. (Menneisyyden ehtolause)
9. Eğer o da gelseydi, parti *daha eğlenceli olurdu*. (Menneisyyden ehtolause)
10. Eğer her gün çalışırsan, sonunda hedeflerine *ulaşırsın*. (Tulevaisuus ehtolausessa)