Att lära sig ett nytt språk kan vara en utmaning, men det kan också vara otroligt givande, särskilt när det gäller att utöka ditt ordförråd för affärsändamål. Turkiska är ett språk som talas av miljoner människor världen över och är särskilt viktigt i affärsvärlden i Turkiet och dess grannländer. I denna artikel kommer vi att utforska några viktiga affärstermer på turkiska och deras betydelser på svenska. Vi kommer också att ge exempelmeningar för att hjälpa dig förstå hur dessa ord används i praktiken.
Grundläggande Affärsord
Firma – Företag, affärsverksamhet.
Firma bu yıl büyük bir kar elde etti.
Müşteri – Kund.
Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemlidir.
Hizmet – Tjänst.
Bu şirket geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor.
Ürün – Produkt.
Yeni ürünlerimiz yakında piyasaya çıkacak.
Sözleşme – Kontrakt, avtal.
Sözleşme imzalandıktan sonra proje başlayacak.
Ekonomi och Finans
Bütçe – Budget.
Bu yılki bütçemizi dikkatli kullanmalıyız.
Yatırım – Investering.
Yatırım yapmak için iyi bir zaman.
Kazanç – Vinst.
Şirketin kazancı geçen yıla göre arttı.
Zarar – Förlust.
Bu çeyrekte zarar ettik.
Faiz – Ränta.
Bankadan aldığımız kredinin faizi çok yüksek.
Affärskommunikation
Toplantı – Möte.
Yarın önemli bir toplantımız var.
Görüşme – Samtal, diskussion.
Yeni müşteri ile bir görüşme yapacağız.
Sunum – Presentation.
Sunum için hazırlık yapmamız gerekiyor.
Rapor – Rapport.
Aylık raporları tamamladım.
Teklif – Offert, förslag.
Müşteriye yeni bir teklif sunacağız.
Försäljning och Marknadsföring
Pazarlama – Marknadsföring.
Pazarlama stratejimizi gözden geçirmeliyiz.
Reklam – Annons.
Yeni ürün için bir reklam kampanyası başlattık.
Satış – Försäljning.
Bu ayki satışlarımız oldukça iyi.
Pazar – Marknad.
Yurt dışı pazarlarına açılmayı planlıyoruz.
Hedef – Mål.
Bu yılki satış hedeflerimizi aşmak istiyoruz.
Juridiska Termer
Mahkeme – Domstol.
Dava mahkemede görülecek.
Avukat – Advokat.
Avukatımızla görüşmeliyiz.
Yasa – Lag.
Yeni yasa tasarısı onaylandı.
Davacı – Kärande.
Davacı, şirketimize dava açtı.
Sanık – Svarande.
Sanık, suçlamaları reddetti.
Personal och HR
Çalışan – Anställd.
Şirketimizde 200 çalışan var.
İşçi – Arbetare.
Fabrika işçileri greve gitti.
İşveren – Arbetsgivare.
İşveren yeni kurallar getirdi.
İş başvurusu – Jobbansökan.
İş başvurusu formunu doldurdum.
Özlük hakları – Anställningsförmåner.
Özlük haklarımızı korumalıyız.
Internationella Affärer
İhracat – Export.
İhracatımız geçen yıl arttı.
İthalat – Import.
Yeni ithalat yasaları yürürlüğe girdi.
Gümrük – Tull.
Gümrük işlemleri tamamlandı.
Vize – Visum.
İş seyahati için vize başvurusu yaptım.
Konsolosluk – Konsulat.
Konsoloslukta randevumuz var.
Projektledning
Proje – Projekt.
Proje yönetimi eğitimi alıyorum.
Takım – Team, lag.
Takım çalışması başarıyı getirir.
Hedef – Mål.
Projenin hedeflerini belirledik.
Zaman çizelgesi – Tidsplan.
Zaman çizelgesine sadık kalmalıyız.
Bütçe – Budget.
Proje bütçesi onaylandı.
IT och Teknologi
Yazılım – Programvara.
Yeni yazılım güncellemeleri yayınlandı.
Donanım – Hårdvara.
Bilgisayar donanımımızı yükselttik.
Ağ – Nätverk.
Ağ bağlantısı sorunları yaşıyoruz.
Veri – Data.
Veri güvenliği çok önemlidir.
Şifre – Lösenord.
Güçlü bir şifre kullanmalısınız.
Sammanfattning
Genom att behärska dessa viktiga affärstermer på turkiska kan du förbättra din förmåga att kommunicera effektivt i affärssammanhang. Oavsett om du arbetar direkt med turkisktalande kollegor eller kunder, eller om du bara vill bredda din språkkunskap, kommer detta ordförråd att vara till stor hjälp. Fortsätt att öva och använd dessa ord och fraser i dina dagliga interaktioner för att bli mer flytande och säker i ditt affärsspråk på turkiska.