1. Eğer zamanın *olsaydı*, bizimle gelirdin. (가정법 과거형 동사 ‘있다’)
2. Eğer daha çok *çalışsaydın*, sınavı geçerdin. (가정법 과거형 동사 ‘공부하다’)
3. Eğer ben senin yerinde *olsaydım*, onu arardım. (가정법 과거형 동사 ‘있다’)
4. Eğer hava güzel *olsaydı*, pikniğe giderdik. (가정법 과거형 동사 ‘좋다’)
5. Eğer arabam *olmasaydı*, taksiye binerdim. (가정법 과거형 동사 ‘있다’ 부정형)
6. Eğer erken *kalksaydım*, otobüsü kaçırmazdım. (가정법 과거형 동사 ‘일어나다’)
7. Eğer daha dikkatli *dinleseydin*, hatayı fark ederdin. (가정법 과거형 동사 ‘듣다’)
8. Eğer seninle *konuşsaydım*, daha iyi olurdu. (가정법 과거형 동사 ‘말하다’)
9. Eğer o gelmeseydi, biz yalnız kalırdık. (가정법 과거형 동사 ‘오다’ 부정형)
10. Eğer daha fazla para *kazansaydım*, yeni ev alırdım. (가정법 과거형 동사 ‘벌다’)

1. Eğer sen *yapmasaydın*, ben yapardım. (가정법 과거형 동사 ‘하다’ 부정형)
2. Eğer o daha erken *gelseydi*, toplantıyı kaçırmazdı. (가정법 과거형 동사 ‘오다’)
3. Eğer biz oraya *gitseydik*, seni görürdük. (가정법 과거형 동사 ‘가다’)
4. Eğer yağmur *yağmasaydı*, dışarı çıkardık. (가정법 과거형 동사 ‘비가 오다’ 부정형)
5. Eğer sen bana yardım *etsen*, işim kolaylaşırdı. (가정법 과거형 동사 ‘돕다’)
6. Eğer derslere daha çok *katılsaydın*, notların yükselirdi. (가정법 과거형 동사 ‘참석하다’)
7. Eğer o bana doğruyu *söyleseydi*, ben de inanırdım. (가정법 과거형 동사 ‘말하다’)
8. Eğer biz daha sabırlı *olsaydık*, sorunları çözerdik. (가정법 과거형 동사 ‘있다’)
9. Eğer sen kitapları *okusaydın*, konuyu anlardın. (가정법 과거형 동사 ‘읽다’)
10. Eğer ben sana yardım *etsaydım*, işin daha kolay olurdu. (가정법 과거형 동사 ‘돕다’)