1. Eğer yağmur *yağarsa*, dışarı çıkmayacağız. (verbe : yağmak, au présent, si condition)
2. Eğer ders çalışırsan, sınavı *geçersin*. (verbe : geçmek, au futur, conséquence)
3. Eğer erken kalkarsam, kahvaltıyı *hazırlarım*. (verbe : hazırlamak, au futur, conséquence)
4. Eğer onu ararsan, sana *yardımcı olur*. (verbe : yardımcı olmak, au futur, conséquence)
5. Eğer acele edersen, treni *kaçırmazsın*. (verbe : kaçırmak, au futur, conséquence)
6. Eğer bu kitabı okursanız, çok şey *öğrenirsiniz*. (verbe : öğrenmek, au futur, conséquence)
7. Eğer pazara gidersek, sebze *alırız*. (verbe : almak, au futur, conséquence)
8. Eğer yemeği beğenirsen, tarifini sana *veririm*. (verbe : vermek, au futur, conséquence)
9. Eğer hava güzel olursa, pikniğe *gideriz*. (verbe : gitmek, au futur, conséquence)
10. Eğer çok çalışırsan, başarı *sağlarsın*. (verbe : sağlamak, au futur, conséquence)

1. Eğer sen *gelirsen*, birlikte sinemaya gideriz. (verbe : gelmek, au présent dans la condition)
2. Eğer yemek *pişirirsem*, sen masayı hazırla. (verbe : pişirmek, au futur dans la conséquence)
3. Eğer hava soğuk *olursa*, kalın giyinmelisin. (verbe : olmak, au présent dans la condition)
4. Eğer sınavı iyi *yaparsan*, ödül kazanırsın. (verbe : yapmak, au futur dans la conséquence)
5. Eğer zamanı bulursanız, bize katılabilirsiniz. (verbe : katılmak, au futur dans la conséquence)
6. Eğer çiçeklere su *vermezsen*, solarlar. (verbe : vermek, au présent dans la condition)
7. Eğer bu oyunu *kazanan*, büyük ödülü alacak. (verbe : kazanmak, au futur dans la conséquence)
8. Eğer erken *yatarsan*, sabah erken kalkarsın. (verbe : yatmak, au présent dans la condition)
9. Eğer arabayı *tamir edersek*, yolculuğa çıkabiliriz. (verbe : tamir etmek, au futur dans la conséquence)
10. Eğer dersleri düzenli *çalışırsan*, notların yükselir. (verbe : çalışmak, au futur dans la conséquence)