1. Bu ev *en büyük* evdir. (Hinweis: Superlativ von „büyük“ – groß)
2. O, sınıftaki *en zeki* öğrencidir. (Hinweis: Superlativ von „zeki“ – klug)
3. Bugün hava *en sıcak* günlerden biri. (Hinweis: Superlativ von „sıcak“ – heiß)
4. Bu film *en ilginç* filmdir. (Hinweis: Superlativ von „ilginç“ – interessant)
5. Ayşe, takımın *en hızlı* koşucusudur. (Hinweis: Superlativ von „hızlı“ – schnell)
6. Bu kitap, yazdığım *en uzun* kitaptır. (Hinweis: Superlativ von „uzun“ – lang)
7. O, sınıfın *en sessiz* öğrencisidir. (Hinweis: Superlativ von „sessiz“ – still)
8. Bugün gördüğüm *en güzel* manzara bu. (Hinweis: Superlativ von „güzel“ – schön)
9. Bu şehir Türkiye’nin *en kalabalık* şehridir. (Hinweis: Superlativ von „kalabalık“ – voll, bevölkert)
10. Bu yemek, annemin yaptığı *en lezzetli* yemektir. (Hinweis: Superlativ von „lezzetli“ – lecker)

1. O, partideki *en eğlenceli* kişiydi çünkü herkesle konuşuyordu. (Hinweis: Superlativ von „eğlenceli“ – unterhaltsam)
2. Bu kış, geçen yıllara göre *en soğuk* kış oldu. (Hinweis: Superlativ von „soğuk“ – kalt)
3. Tatilde gördüğümüz yerler arasında burası *en sakin* yerdir. (Hinweis: Superlativ von „sakin“ – ruhig)
4. Ali, sınavda *en yüksek* notu aldı, bu yüzden çok mutlu oldu. (Hinweis: Superlativ von „yüksek“ – hoch)
5. Bu telefon modeli, piyasadaki *en pahalı* modellerden biridir. (Hinweis: Superlativ von „pahalı“ – teuer)
6. Film, festivalde gösterilenler arasında *en uzun* film olarak seçildi. (Hinweis: Superlativ von „uzun“ – lang)
7. Mehmet, takımdaki *en güçlü* oyuncu olduğu için kaptan seçildi. (Hinweis: Superlativ von „güçlü“ – stark)
8. Bu yaz, Türkiye’nin *en güzel* plajlarında tatil yaptık. (Hinweis: Superlativ von „güzel“ – schön)
9. Öğretmen, sınıfın *en sessiz* olduğu anda sınavı başlattı. (Hinweis: Superlativ von „sessiz“ – still)
10. O, ailedeki *en genç* kişi olmasına rağmen çok olgun davranıyor. (Hinweis: Superlativ von „genç“ – jung)