1. Eğer hava *güzel* olursa, pikniğe gideriz. (Beschreibe eine mögliche Bedingung im Präsens)
2. Eğer sen *çalışırsan*, sınavı geçersin. (Nutze das Verb „çalışmak“ im Präsens)
3. Eğer o *gelirse*, birlikte yemeğe çıkarız. (Verb „gelmek“ im Präsens)
4. Eğer biz erken *çıkarsak*, treni kaçırmayız. (Verb „çıkmak“ im Präsens)
5. Eğer onlar *yardım ederlerse*, işi kolayca bitiririz. (Verb „yardım etmek“ im Präsens)
6. Eğer sen bana *telefon edersen*, buluşuruz. (Verb „telefon etmek“ im Präsens)
7. Eğer çocuklar *sessiz olurlarsa*, ders çalışabilirler. (Verb „sessiz olmak“ im Präsens)
8. Eğer ben vaktinde *gelirsem*, toplantıyı kaçırmam. (Verb „gelmek“ im Präsens)
9. Eğer yağmur *yağarsa*, dışarı çıkmayız. (Verb „yağmak“ im Präsens)
10. Eğer siz acele *ederseniz*, erken varırsınız. (Verb „acele etmek“ im Präsens)

1. Eğer sen bana *yardım edersen*, işi bitireceğim. (Hilfsverb „bitirmek“ im Futur)
2. Eğer o erken *gelirse*, birlikte kahvaltı yapacağız. (Verb „gelmek“ im Präsens + Futur)
3. Eğer biz bu kitabı *okursak*, sınavı geçeceğiz. (Verb „okumak“ im Präsens + Futur)
4. Eğer hava soğuk *olursa*, montumu giyeceğim. (Verb „olmak“ im Präsens + Futur)
5. Eğer siz dikkatli *ders çalışırsanız*, başarılı olacaksınız. (Verb „ders çalışmak“ im Präsens + Futur)
6. Eğer çocuklar parkta *oynarlarsa*, mutlu olacaklar. (Verb „oynamak“ im Präsens + Futur)
7. Eğer ben erken *kalkarsam*, koşuya çıkacağım. (Verb „kalkmak“ im Präsens + Futur)
8. Eğer yağmur durursa, dışarı *çıkacağız*. (Verb „çıkmak“ im Futur)
9. Eğer sen arabayı yıkarsan, ben evi temizleyeceğim. (Verb „yıkamak“ im Präsens + Futur)
10. Eğer biz sinemaya *gidersek*, çok eğleneceğiz. (Verb „gitmek“ im Präsens + Futur)