1. Eğer su *kaynar*, buhar çıkar. (動詞「kaynamak」の現在形)
2. Eğer yağmur *yağar*, toprak ıslak olur. (動詞「yağmak」の現在形)
3. Eğer güneş *doğar*, hava aydınlanır. (動詞「doğmak」の現在形)
4. Eğer çocuklar *oynar*, mutlu olurlar. (動詞「oynamak」の現在形)
5. Eğer ders *çalışırsan*, başarılı olursun. (動詞「çalışmak」の現在形)
6. Eğer kapı *açılırsa*, hava girer. (動詞「açılmak」の現在形)
7. Eğer bitkiler *su alırsa*, büyürler. (動詞「almak」の現在形)
8. Eğer sen *gelirsen*, biz de gideriz. (動詞「gelmek」の現在形)
9. Eğer sabah erken *uyanırsan*, kahvaltı yaparsın. (動詞「uyanmak」の現在形)
10. Eğer telefon *çalarsa*, cevap veririm. (動詞「çalmak」の現在形)

1. Eğer hava *soğursa*, insanlar kalın giyinir. (動詞「soğumak」の現在形)
2. Eğer kitap *açılırsa*, sayfalar görünür. (動詞「açılmak」の現在形)
3. Eğer yağmur *durursa*, dışarı çıkarız. (動詞「durmak」の現在形)
4. Eğer sen *yaparsan*, ben de yardım ederim. (動詞「yapmak」の現在形)
5. Eğer telefon *sönerse*, şarj etmelisin. (動詞「sönmek」の現在形)
6. Eğer çocuklar *gülerse*, herkes mutlu olur. (動詞「gülmek」の現在形)
7. Eğer kahve *bitirse*, yeni yaparım. (動詞「bitirmek」の現在形)
8. Eğer sen *okursan*, çok şey öğrenirsin. (動詞「okumak」の現在形)
9. Eğer dondurma *erirse*, dikkat etmelisin. (動詞「erimek」の現在形)
10. Eğer kapı *kapanırsa*, alarm çalar. (動詞「kapanmak」の現在形)