1. Eğer hava *güzel* olursa, dışarı çıkarız. (「もし天気が良ければ」の意味)
2. Sen çalışırsan, sınavı *geçersin*. (「もし勉強すれば、試験に合格する」の意味)
3. Eğer erken gelirsen, birlikte *gideriz*. (「もし早く来れば、一緒に行く」の意味)
4. Ders çalışmazsan, başarılı *olamazsın*. (「もし勉強しなければ、成功できない」の意味)
5. Eğer yağmur yağarsa, biz evde *kalırız*. (「もし雨が降れば、家にいる」の意味)
6. Eğer bana yardım edersen, işi *bitiririm*. (「もし手伝ってくれたら、仕事を終える」の意味)
7. Eğer para kazanırsan, yeni bir araba *alabilirsin*. (「もしお金を稼げば、新しい車が買える」の意味)
8. Eğer sen gelmezsen, biz de *gitmeyiz*. (「もし君が来なければ、私たちも行かない」の意味)
9. Eğer kitap okursan, bilgini *artırırsın*. (「もし本を読めば、知識が増える」の意味)
10. Eğer erken uyursan, sabah dinç *uyanırsın*. (「もし早く寝れば、朝すっきり起きる」の意味)

1. Her sabah kahve *içerim*. (「毎朝コーヒーを飲む」の意味)
2. İstanbul Türkiye’nin en büyük şehri *olduğunu* biliyorum. (「イスタンブルがトルコ最大の都市であることを知っている」の意味)
3. O genellikle saat yedi *kalkar*. (「彼はたいてい7時に起きる」の意味)
4. Yazın sıcak *olur*. (「夏は暑い」の意味)
5. Öğrenciler okula yürüyerek *giderler*. (「学生たちは歩いて学校に行く」の意味)
6. Bu kitaplar kütüphanede *duruyor*. (「これらの本は図書館に置いてある」の意味)
7. Kediler genellikle gece *uyurlar*. (「猫はたいてい夜に寝る」の意味)
8. O, hafta sonları sinemaya *gider*. (「彼は週末に映画館に行く」の意味)
9. Türkiye’de birçok insan Türkçe *konuşur*. (「トルコでは多くの人がトルコ語を話す」の意味)
10. Biz her yıl yaz tatilinde denize *gideriz*. (「私たちは毎年夏休みに海に行く」の意味)